KADIN CİNAYETLERİ
Ataerki, kadın çıkarlarının
erkek çıkarlarına tabi kılındığı güç
ilişkileridir. Bu güç ilişkileri, iş
bölümü ve üremenin toplumsal örgütlenmesinden başlayıp yaşadığımız dişilik
normlarının içselleştirilmesine kadar birçok farklı
biçimde görülür. Ataerkil güç, biyolojik cinsel farklılıklara
atfedilen sosyal farklılıklar üzerine yaslanır.
Aristoteles ( M.Ö. 4yy ) kadınların
belli bazı niteliklerden yoksunlukları
dolayısıyla kadın olduklarının altını
çizmiştir. Eski dönemlerden beri kadının
sosyal yaşamda yeri koca, baba, din adamı, yasa gibi erkek
egemen otorite temsilcileri tarafından sınırlandırılıp
denetlenir.
Üstümüze üstümüze gelen bu gibi sorunlar neredeyse bütün
kadınlarda bir köşeye sıkışmışlık
hissi yaratıyor. Erkeklerin tekelinde olan şiddet, erkek şiddeti, öncelikle
ailede meşrulaştırılır. Bu yüzden kadınlar sadece ev işi şiddete, en azından
yakın akrabaların bilgisi ve sessiz onayı
ile yıllarca sistematik olarak uğruyor, hatta öldürülüyor.
Ama kadına yönelik erkek şiddeti, sadece evde, ailede değil,
yaşamın her alanında, çeşitli şekillerde karşımıza çıkıyor. Bazen tecavüz,
bazen nefret, bazen tartışma, bazen kıskançlıkla, bazen….
Kadın Cinayetleri Defteri’ nin içinde 2008-2014 yılları arasındaki
bazı örneklerden sadece resmi kayıtlara
geçmiş olan isimler mevcuttur.
Gül OĞUZ