8 Ocak 2015 Perşembe

Kadın Cinayetleri

KADIN CİNAYETLERİ
Ataerki, kadın çıkarlarının erkek çıkarlarına tabi kılındığı güç ilişkileridir. Bu güç ilişkileri, iş bölümü ve üremenin toplumsal örgütlenmesinden başlayıp yaşadığımız dişilik normlarının içselleştirilmesine kadar birçok farklı biçimde görülür. Ataerkil güç, biyolojik cinsel farklılıklara atfedilen sosyal farklılıklar üzerine yaslanır. Aristoteles ( M.Ö. 4yy ) kadınların belli bazı niteliklerden yoksunlukları dolayısıyla kadın olduklarının altını çizmiştir. Eski dönemlerden beri kadının sosyal yaşamda yeri koca, baba, din adamı, yasa gibi erkek egemen otorite temsilcileri tarafından sınırlandırılıp denetlenir.
Üstümüze üstümüze gelen bu gibi sorunlar neredeyse bütün kadınlarda bir köşeye sıkışmışlık hissi yaratıyor. Erkeklerin tekelinde olan şiddet, erkek şiddeti, öncelikle ailede meşrulaştırılır. Bu yüzden kadınlar sadece ev işi şiddete, en azından yakın akrabaların bilgisi ve sessiz onayı ile yıllarca sistematik olarak uğruyor, hatta öldürülüyor.
Ama kadına yönelik erkek şiddeti, sadece evde, ailede değil, yaşamın her alanında, çeşitli şekillerde karşımıza çıkıyor. Bazen tecavüz, bazen nefret, bazen tartışma, bazen kıskançlıkla, bazen….
Kadın Cinayetleri Defteri’ nin içinde 2008-2014 yılları arasındaki bazı örneklerden sadece resmi kayıtlara geçmiş olan isimler mevcuttur.

Gül OĞUZ